Küçükken yaşanan travmalar nasıl geçer? Ne yazık ki gerçek yaşamda, televizyon reklamlarında gördüğümüz gibi mükemmel bir ailelerin olmasına imkan yok. Bütün ailelerde bir miktar mutsuzluk yaşanır. Ama genel olarak ailelerin çoğu durumu gayet iyi idare edebilir.
Küçükken yaşanan travmalar, genellikle çocuğun yaşına göre uygun bir şekilde işlenmesine ve yönetilmesine yardımcı olacak profesyonel yardım alınarak geçirilebilir. Bu yardım, çocuğun yaşına ve travmanın niteliğine göre farklı şekillerde olabilir. Örneğin, bir çocuk terapisti ya da psikolog tarafından yapılan terapiler, çocuğun travmayı anlamasına ve kendi ifadelerine göre anlatılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, çocuğun sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olacak aktiviteler ve oyunlar da kullanılabilir.
Önemli olan, çocuğa güvenilir ve destekleyici bir ortam sağlamak ve onun için güvenli bir yer olmasını sağlamaktır. Bu sayede, çocuk travmasını işleyebilir ve geçebilir. Ayrıca, aile ve çevrede bulunan insanların destek ve anlayış göstermesi de önemlidir.
Küçük yaşlarda yaşanan travmalar, bireylerin hayatlarını derinden etkileyebilen olaylardır. Bu travmalar, çocukların duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir ve yetişkinlik döneminde de kalıcı etkiler bırakabilir. Ancak, bu travmalardan kurtulmak mümkündür. Bu makalede, küçükken yaşanan travmaların nasıl geçebileceği ve bu süreçte kullanılabilecek yöntemler üzerinde durulacaktır.
Küçükken yaşanan travmalar, fiziksel veya duygusal olarak yaşanan olaylarla ilişkilendirilebilir. Örneğin, aile içi şiddet, cinsel istismar, ayrılık, doğal afetler veya kazalar gibi durumlar bir çocuğun yaşamında travmatik etkilere neden olabilir. Bu travmaların etkileri, bireyden bireye farklılık gösterebilir ve her bireyin travma deneyimi benzersizdir.
Profesyonel Yardım Arayışı:
Küçükken yaşanan travmaların üstesinden gelmek için profesyonel yardım aramak önemlidir. Bir terapist veya psikolog, çocuğun yaşadığı travmaları anlamak ve ona uygun tedavi yöntemlerini sunmak konusunda yardımcı olabilir. Terapi, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) semptomlarının hafifletilmesine ve bireyin iyileşme sürecine destek olabilir.
Destekleyici Bir Aile Ortamı:
Travmatik bir deneyim yaşayan çocuklar için destekleyici bir aile ortamı son derece önemlidir. Aile üyeleri, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamalı, güvenli bir ortam sağlamalı ve ona destek olmalıdır. Empati kurmak, çocuğun duygularını anlamak ve ona doğru yönlendirmelerde bulunmak bu süreçte yardımcı olabilir.
Güven İnşası:
Travma yaşayan bir çocuğun güven duygusu genellikle sarsılmış olabilir. Bu nedenle, güven inşası önemli bir adımdır. Güvenilir bir yetişkin figürüyle olumlu bir ilişki kurmak, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayabilir. Bunun yanı sıra, çocuğa güvenli bir ortam sunan aktiviteler, oyuncaklar veya kitaplar da güven inşasına katkıda bulunabilir.
Travma sonrası dönemde, çocuğun duygusal iyilik hali için kendine bakması önemlidir. Çocuğun duygusal ihtiyaçlarını tanıması ve bu ihtiyaçları karşılamak için kendine zaman ayırması gerekmektedir. Hobi edinmek, sanatsal veya spor aktivitelerine katılmak, doğa ile iç içe olmak gibi etkinlikler, çocuğun duygusal iyilik halini artırabilir.
Duygusal Destek Ağının Genişletilmesi:
Çocuğun duygusal iyilik halini desteklemek için sosyal bir destek ağı oluşturmak önemlidir. Bu ağ, aile üyeleri, arkadaşlar, öğretmenler veya danışmanlar gibi güvendiği kişilerden oluşabilir. Çocuğun duygusal ihtiyaçlarını paylaşabileceği, ona destek olabilecek ve anlayışla yaklaşabilecek kişiler, iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.
Küçükken yaşanan travmalar, bireylerin hayatlarında uzun süreli etkiler bırakabilen zorlu deneyimlerdir. Ancak, bu travmalardan geçmek ve iyileşmek mümkündür. Profesyonel yardım arayışı, destekleyici bir aile ortamı, güven inşası, duygusal iyilik hali için kendine bakım ve sosyal destek ağı gibi yöntemler, küçükken yaşanan travmaların üstesinden gelmede yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki her bireyin iyileşme süreci farklı olabilir, bu nedenle sabırlı olmak ve uzman rehberliğiyle adım atmak önemlidir.
Ailelerin mutsuzluk düzeyleri ya da işlevsizlik düzeyleri birbirinden farklıdır. İşlevsiz ya da mutsuz ailelerde ilişkiler genellikle boşanma ile biter. Mutsuz bir ailede büyümek üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Bir ailede işlevsizlik ve mutsuzluk düzeyinin belirlenmesi için öncelikle aile içi dinamikler incelenmelidir. Ailede yaşanan problemler şunlar olabilir:
Bu ya da daha farklı çatışmalar aileyi kötü etkiler ve bu durum aile üyeleri üzerinde hayatları boyunca sürebilecek önemli boyutta işlev bozukluğuna sebep olur.
Bütün bu problemli ailelerde, ailenin yaşamını devam ettirmesi için aile bireyleri kendi karakterlerine ve konumlarına göre çeşitli roller üstlenir. Ailede bireylerin kendilerini zorunlu olarak içinde buldukları başlıca roller şunlardır:
Bu rolü üstelenen kişiler, aile içinde yaşananlar ne kadar kötü olursa olsun ailenin ayakta kalması için ellerinden geleni yaparlar. Bu kişiler sorunlu aile üyesini diğer aile bireylerinden korumaya çalışır. (Sözgelimi sarhoş anne ya da babayı koruyan evin büyük çocuğu vb.)Burada aile üyesinin amacı problemli aile bireyini sebep olduğu davranışın sonucundan korumaktır. Bu süreçte koruyucu birey içten içe ebeveynini olumsuz davranışından, kendi davranışları ya da sözleriyle vazgeçirebileceğini umar.
Böyle bir rol çocuk için hem çok streslidir, hem de oyununun kaybedileceği başından bellidir. Bir başka açıdan konuya yaklaşıldığında koruyucu aile üyesi, bağımlı ebeveyni koruyarak onun bağımlılığından kurtulmak istemesini de zorlaştırmaktadır.
Bu aile üyesi genellikle evin en büyük çocuğudur. Bu çocuklar dış Dünyaya karşı her şeyin çok iyi görünmesini sağlamaya çalışırlar. Kahraman rolündeki aile bireyi, daima başarılı olma eğilimindedir. Daima kendisinin tepe noktasında olması gerektiğini düşünür. Onun görüşüne göre, kendisi ne kadar iyi görünürse, ailesi de dışarıdan o kadar iyi görünecektir. Bu nedenle kahraman rolündeki aile bireyi gerçek bir sorunu olsa da, onu kabullenip düzeltmek yerine reddetmeyi tercih eder. Hemen anlaşılacağı gibi mutsuz bir aileyi birlikte tutmak çok zor bir iştir. Bu da kahraman aile üyesine büyük bir baskı yükler ve iç Dünyasında çatışma yaşamasına sebep olur.
Bu rolü üstlenen aile bireyi, ailenin kara koyunudur. Genellikle ortanca çocuklar bu rolü benimser. Sürekli başlarını derde sokarlar, okuldan uzaklaştırılırlar, tutuklanırlar vb. Sıklıkla öfke patlamaları yaşarlar. Ailede ters giden hemen her şeyden sorumlu tutulan bu çocuklar, ailenin günah keçileridir. Pek çok mutsuz ailede günah keçisi ortamdan uzaklaştığında, ailenin bir başka ferdinin bu rolü üstlendiği görülür.
Bu aile bireyi, mutsuz aile kaosu içinde kaybolur. Bazen bu çocuğa ‘’sessiz çocuk’’ da denir. Kayıp çocuk ailede fazla göze çarpmaz ve problem çıkarmaz. Diğer aile üyelerine göre daha az bakım gerektirir. Ama bütün bunların karşılığında kayıp çocuk, yetişkin olduğunda hayatın içinde de kaybolur ve yaşamını yönlendirme, sosyal ilişkileri yürütme ya da kendisi için ayakta kalma konusunda pek çok sorun yaşarlar.
Kayıp çocuğun, ailede varlığı ve yokluğu fark edilmez. Kendilerini diğer aile bireylerinden uzak tutarlar. Kitap okumak, TV seyretmek vb. faaliyetler için genellikle odalarına kapanırlar. Kendilerine ait fikir öne sürmezler.
Ailenin maskotu çoğu kez ailenin bebeğidir. Aile içinde komik ve yaramaz olmaya çalışırlar. Aile üyelerine barış ve huzur sunmak için aptalca davranırlar, herkesi güldürürler ve dikkatleri kendi üzerlerine çekerler. Olayları yatıştırma aracı olarak seçtikleri silah, mizah gücüdür.
Maskot aile üyesinin mizahla arası daha iyi olsa da, o da diğer aile üyeleri kadar acı çeker. Sadece bu acısını komedi perdesinin arkasına gizleyebilir.
Mutsuz bir aile ortamında büyümek bütün aile üyelerini yaralar. Böyle ailelerde, yaşanan ev hapishane haline gelir. Bu ailede bireylerin dertleşebilecekleri kimse yoktur. Sözlü ya da fiziksel taciz vardır. Hiçbir aile üyesi kendini güvende hissetmez. Hatta güvenebileceği kimsenin olmadığı dahi fark edemeyebilir.
Bireyler zaman içinde bu hapishaneden kurtulsa dahi, psikolojik olarak ömür boyu orada yaşananlara bağımlı kalır.
Aile bireylerinin işlevsiz bir ailede büyürken büründüğü rollerin yanı sıra şimdi de mutsuz ailelerde rastlanan olaylara bir göz atalım.
Bu ailelerde cinsel taciz, fiziksel ya da sözlü taciz olabilir. Bunların hepsi de aktif istismardır. Bu ailelerde yaşananlar, bir süre sonra aile üyelerine ‘’normal’’ gibi görünür. Bu tip ailelerde büyüyen çocuklar, kendilerine yapılanları çoğu kez yetişkin olarak kurdukları ailelerinde taklit ederler.
Bu taciz türü etkin istismar kabul edilmez. Söz gelimi çocuğu görmezden gelen bir anne, çocuklarına hiç ilgi göstermeyen ve kendi sevgisinden çocuğu mahrum bırakan ebeveyn çocuğa duygusal taciz uygulamış olur.
Duygusal istismarın şiddetli türleri şunlardır:
Bu tür tacize uğrayan çocuklar yetişkinliklerinde sürekli olarak başkalarının onayını almak için gereğinden fazla verici olmak eğiliminde olabilirler. Onay almadıklarında, kendilerinde bir sorun olduğunu düşünürler.
Ailede ebeveynin sevgi göstermek için koşul öne sürmesi halinde sonuç daima büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasıdır. Bu ailede bireyler daima mükemmel olmak için uğraşır. Yeterli çabayı göstermezlerse kendilerine gösterilen sevginin geri alınacağını düşünürler. Bu tip ailelerde yetişen çocuklar güven duygusu hissetmez ve ihtiyaç içinde oldukları aşk/sevgi davranışını elde etmek için diğer insanların her istediğini yapan kişiler haline gelir.
Bu tür bir ailede, ebeveyn sürekli çocuğu kontrol halindedir. Mahremiyetini ihlal eder. Çocuğun istek ve düşüncelerini dikkate almaz. Çocuk bu konudaki rahatsızlığını söylese de, aldığı tepki cesaretini kırar.
Sınırların olmadığı ailede, aile üyelerinin rolleri belirsizdir. Bu tip ailelerde daha büyük çocuklar kardeşlerine ebeveynlik yapabilir. Bu tip bir yaşamda bireysel hak ve mahremiyete saygısızlık vardır. Borç yüzünden ailenin diğer fertlerine haciz gelir mi?
Bu tip ailelerde, aile üyeleri arasında olması gereken yakınlık ve /veya aşk belirtileri yoktur. Bu evdeki çocuklar kendilerini desteksiz hissederler. Böyle bir ortamda yetişen çocuğun yetişkin birey olduğunda kendi ailesinde yaşananları kopyalayarak, kendini ulaşılmaz bir figür gibi göstermesi mümkündür.
Aile bireyleri arasında geçen anlaşmazlık için çocuğun hakem tutulması gibi bir durumda, aile üyeleri arasında güven duygusu eksik kalır. Çocuk 2 ebeveyn arasında sıkışıp kalır.
Alkol, kumar ya da uyuşturucu bağımlısı bir ebeveyne sahip olmak aileyi ciddi anlamda işlevsiz hale getirir. Bağımlı ebeveyn iyi ve sorumluluk sahibi olamaz. Fiziksel olarak ortada bulunsa da, duygusal olarak çocuklarının yanında olamaz.
Bağımlı bireyin davranışlarını önceden kestirmek imkansızdır. Bu tip ailelerde çok fazla şiddet, bağrışma ya da uzaklaşma olur.
Bu konuda pek çok faktör etkili olabilir. Bunlara verilebilecek örnekler şunlardır:
Zaman zaman da öngörülemeyen yaşam olayları ailenin işlevsiz hale düşmesine yol açabilir. Söz gelimi iş kaybı nedeni ile yaşanan yüksek stres ebeveynlerde hayal kırıklığı, depresyon hatta aile içi şiddet ve/veya istismara yol açabilir. Bu tip problemlerin intihar ya da cinayet gibi çok büyük sorunlara yol açtığı da görülmüştür.
Ebeveynde kimlik kaybı, aile içi dinamikleri değiştirir. Aile üyelerinin rolleri değişir ve ortamda karmaşa hakim olur.
Mutsuz bir ailede büyüyen çocuklarda sıklıkla rastlanan problemler şunlardır:
Küçükken yaşanan travmalar nasıl geçer; İşlevsiz bir evde büyüyen bireyseniz, umutsuzluk hissedebilirsiniz. Umudunuzu yitirmemelisiniz. Dengeli, üretken ve mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. Bu konuda kendinize yardım etmeniz için size sunabileceğimiz öneriler şunlardır:
İşlevsiz bir ailede büyümek son derece acımasız bir deneyim olabilir. Bu sürekli devam eden ve çok fazla kalıcı yara alınan bir savaştan çıkmak gibidir.
Ama artık bir yetişkinsiniz ve savaşa devam etmek zorunda değilsiniz. Buna son verebilirsiniz. Zaman zaman geçmişe dönüşünüz olsa da, anıların bugünkü hayatınızı yönetmesine izin vermeyin.
İşin başında size çok ters olduğunu düşündüğünüz şeyler yapmak zorunda kalabilirsiniz. Fakat usanmadan bunları tekrar tekrar yaparak, yaşam koşullarınızı değiştirebilirsiniz.
Mutsuz bir ailede büyümek döngüsünü kırabilir, kendinize yeni bir döngü oluşturabilirsiniz. Dünyada bunu yapabilecek tek kişi sizsiniz.
Tuzla Kitap Günleri: 83 Yayınevi ve 400’ün Üzerinde Etkinlik Kitapseverleri Bekliyor Tuzla Kitap Günleri başlıyor...…
Boşaltım Sistemi Organları ve Görevleri Nelerdir? Boşaltım Sistemi Organları ve Görevleri Nelerdir? Boşaltım sistemi, vücudumuzun…
Mesane kanseri belirtileri nelerdir Mesane kanseri belirtileri nelerdir? Bugün sizlerle günümüzde özellikle erkeklerde sıkça rastlanılmaya…
2025 Yılı Asgari Ücret Ne Olur? 2025 Yılı Asgari Ücret Ne Olur? Asgari ücret nedir?…
Tuzla Kaplıcaları Tuzla kaplıcaları günübirlik tesisleri yorumları; Ülkemizin sahip olduğu önemli sağlık merkezlerinden biri olup…
VDS Nedir? Geleneksel Hosting'den Farkı VDS Nedir? Geleneksel Hosting' den Farkı nedir? VDS, (Sanal Özel…
View Comments
SEO Nedir?
Makaleniz çok güzel olmuş.