Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri

Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri NEDİR
Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri neydi

Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri

Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri; Yüzyıllardır dillerden düşmeyen ve nesilden nesle anlatıla gelen Lokman Hekim efsanesi, Adana ve yakınlarından gerçekleşmiş gerçek olaylardan bir tanesidir. O dönemlerde halk Lokman Hekim için hekimlerin piri ve üstadı olarak görülüyordu. Çünkü lokman Hekim her bitkinin ya da her çiçeğin özelliklerini tanıyor her derde deva olan ilaçları yapan bir efsanevi insandı. Tüm dünyayı gezip dolaşan Lokman hekim Çukurova’nın mis gibi güzelliği ve bereketine hayran kalınca Misis’e yaşamaya karar verip, buraya yerleşmiştir.

Zamanla çok sayıda hastayı iyileştirince hastalığını ciddiyetini bile unutan Çukurovalı halkı, ölümsüz hayatın hayaline düşmüşler ve Lokman Hekim’den ölümsüzlük iksirini bulmasını istemişler.  Halkın bu isteği üzerine Lokman hekimde Çukurova’nın her bir köşesini gezmiş burada bulunan tüm bitkileri incelemiş ve uzun süre gezmekten yorgun düşmüş ve ulu çınarın altına uyuyakalmış. Bir süre sonra kulağına ses gelmiş. Bu ses ona şunları diyormuş;

Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri efsanesi

Ey lokman ne aranıp durursun artık araman bitsin. Ben ölümsüz yaşamanın devasıyım, bundan sonra canlılara ölüm yok demiş. Lokman hekim sesin geldiği yöne doğru koşmuş ve ona bu sözleri söyleyen bitkiyi bulup, koparmış. Bu arada Allah-u Teala’da Cebrail Aleyhisellam’a yetiş ya Cebrail. Lokman Hekim ölümsüzlüğü bulursa bu insanların hali nice olur, demiş Böylece Cebrail ‘de Pir-i Fani kılığına girerek Lokman Hekimin yaşadığı yere gelmiş. Lokman hekimle karşılaşan Cebrail, ona selam vermiş. Ve onun elindeki kitabı bakmak istediğini söylemiş. Lokman hekim Cebrail’in bu isteğini geri çevirmemiş ve ona bakması için kitabı vermiş. Cebrail hiç vakit kaybetmeden kitabı gür gür coşkuyla akan Nehrin içine atmış.

Kitabı kurtarmak isteyen Lokman Hekim’de nehrin içine atlayarak kaybolmuş. Bir daha bulunamamış. Aradan zaman geçmiş ve yaz gelip sular çekilmiş. Kitabın bir yaprağı bir arpa tarlasında bulunmuş. Günümüzün tıp biliminin de o günkü yapraktan türediğine inanılır. O yörede hala Lokman Hekim efsanesinin izlerine rastlanmaktadır. Kitabın tek yaprağının bulunduğu tarla ve tarlanın toprağı ise kutsal sayılmaktadır. hatta o yörede çocukların karnı ağrıdığında o tarlanın toprağı ısıtılıp beze sarılarak çocuğun karnına koyup şifa olması beklenir. Lokman hekim efsanesi hakkında söylenilen hikayelerden birisi bu şekildir. Diğer bir anlatış ise şöyledir.

Lokman Hekim Ölümsüz İksiri Hikayesini Bir Diğer Versiyonu

Tüm doktorların üstadı olan lokman Hekim tüm otların çiçeklerin dilinden anlar ve bunlarda çeşitli hastalıkları tedavi etmek için etkili ilaçlar yaparmış. Her çiçek, her ot dile gelip Lokman Hekim’e hangi hastalığa iyi geldiğini anlatırmış. Tüm dünyayı gezip dolaşan Lokman hekim Çukurova’nın güzelliğini ve bereketli topraklarında her bir şeyin yetiştiğini görünce Misis şehrine yerleşmiş. Burada her hastalığa şifa olan Lokman hekim tüm hastaları iyi etmiş.

Daha sonra insanlar Lokman’a gelip ölümsüzlük iksirini bulmasını istemişler. Ölümsüzlüğe çare olan bitkiyi bulmak için Çukurova’yı adım adım gezen Lokman hekim bir ara çınar ağacını altına uyuyakalmış, kısa süre sonra kulağına bir ses gelmiş. Lokman aranman bitsin artık, ben ölümsüzlüğün ilacıyım bundan sonra insanlara ve hayvanlara ölüm yok demiş…Kendisine seslenen otun yanına gitmiş ve onu almış o ilacın nasıl yapılacağın öğrenmiş. Bir deftere yazıp, Misis’e koşmuş. Bir süre sonra Ceyhan Nehrinin üzerinde durmuş ve ilacı yapmaya başlamış. İlacı bitirmeye yakınken aniden bir rüzgâr çıkıp, ölümsüzlüğe çare olacak defteri ve otu da uçurarak nehre uçurmuş. Lokman hekim bir daha ölüme çare olacak otu da bulamamış. Ondan sonra tüm bitkilerde lokman Hekim’e yüz çevirmişler, onunla hiç konuşmamışlar.

Lokman Hekimin Ölümsüzlük iksiri

Yorumlar kapalı.

Bizi Takip Edin