Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunları nedir? Sevgili okuyucularımız bugün sizlerle millet olarak okuma alışkanlığımızın çok gelişmemiş olduğunu ve kitap okuma alışkanlığımızın gelişmemiş olmamasından dolayı duymuş olduğum endişeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Toplum olarak günümüzde de kitap okuma oranı çok düşük ve bunu biz yaşamış olan eski Türklerde de olduğunu görmekteyiz. Bunu neye dayandırarak söylüyor derseniz geçmiş tarihimizi hep etkileşim içerisinde olduğumuz milletlerden almış ve öğrenmiş olduğumuza dayandırmaktayım. Sürekli göçebe bir halde ve hep savaşçı yanımız ortaya çıkmakta geçmişte yaşamış olan atalarımız bizler için çok fazla yazılı bir kaynak bırakmamış olması bizler gerçekten sıkıntılı bir durum.
Çünkü biz tarihimizi hep başka kaynaklardan öğrenmek zorunda kalmış durumdayız. Şu an Orhun Abidelerinden daha eski yazıtlar bulunmuş durumda bunun ne denli heyecan ve mutluluk verici olduğunu kelimelerle anlatmak gerçekten zor.
Bize dair eski kaynakların bulunması hem tarih hem de edebiyat açısından çok önemli. Bu yüzden edebi açıdan yazılmış olan her eser o kadar kıymetli ki kendi açımdan söyleyecek olursak bunun kıymetini ancak Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okurken anlayabilmiştim. O zamanın şartları bunu gerektiriyordu elbette ama şu an bizi yazmaktan ve okumaktan alıkoyanın ne olduğunu gerçekten merak ediyorum. Millet olarak okumayı sevmiyoruz. Öğrenmeye kapalıyız. Tabi bunu herkes için söylemiyorum bazı kesimlerimizde bu durumu çok fazla görüyorum.
Ama sorsak herkes inandığı dini sonuna kadar savunur. Ama neye inandığı konusunda bir fikri bile yok. Hazır bilgiyi daha çok seviyoruz araştırıp öğrenmek bize zor geliyor. Birileri bizim için öğrensin ve öğretsin istiyoruz. Ya da zaten birileri nasılsa öğrenmiş yapmış modundayız. Üzerine eklemek istemiyorum. Kendimiz geliştirmek, yeni bilgiler öğrenmek zor geliyor. Durum böyle olunca sürekli televizyon kanallarında farklı farklı haberler ve farklı farklı insanlar görüyoruz. Cinayetler, hırsızlık, hayvanları öldürmek gibi.
Okumanın önemini okullarda hep anlatıyorlar ya da okullarda son birkaç yıldır okuma saatleri yapılıyor. Ben bunun yeterli ve etkili olacağını düşünmüyorum. Çünkü okuma alışkanlığının çok küçük yaşlarda başladığını düşünmekteyim. Bir çocuk anne babadan ne görürse onu alır ve eğer bir evde kitap okuyan anne baba yoksa o çocuğa kitap okumanın önemini anlatmak gerçekten çok zor. Çünkü o çocuk anne babasından bunu görmemiş ki. Tabi herkes böyledir diyemem bu şekilde olmayanları tenzih ederim. Ama en azından gözlemiş olduğum kadarıyla bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden gelecek nesillerin daha çok okuyan, araştıran, öğrendiği bilgi ile yetinmeyen ve hep daha fazlasını öğrenmek isteyen bir nesil yetiştirmek.
Öncellikle anne babaların kitap alışkanlığının kazanmış olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi ülkemiz kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için birçok projeler yaptı ama vatandaşlarımızın pek ilgisini çekmediği aşikar bir şekilde ortada açıkçası.
Okumadığımız için o kadar çok şeyden uzak kalıyoruz ki. Kendimizi geliştirmiyoruz, en kötüsü de dediğim gibi inanmış olduğumuz dini bile bilmiyoruz. Sorgulayıp öğrenmiyoruz. Müslüman bir toplumda yaşıyoruz ama İslamiyet ile ilgili bilgilerimiz o kadar kısıtlı ki. Başka bir dine veya inanca mensup olan biri gelip bize dinimize sorsa açıklamakta ve anlatmakta zorluk çekiyoruz. Müslüman bir ailede doğduğumuz için bu dini kabul görüyor ve onlardan öğrendiklerimiz ile kalıyoruz.
Eğer bu okuma alışkanlığımızı kazanıp ileri seviyeye götüremezsek koyun sürüsü gibi yaşamaya başlar ve bunun da asla farkında olmayız. Okuyup gelişmek geliştirmek zorundayız. Artık at üzerinde göçebe bir şekilde yaşayan ve kılıçlarla savaşan bir millet değiliz. Bu yüzden gelecek nesiller için okumak ve yazmak zorundayız. Sürekli yerinde sayan bir ülke olmamak ve başka ülkelere bağımlı olmamak için kendimizi geliştirmek ve yetiştirmek zorundayız.
Sevgili okuyucularımız siz bu konuda neler düşünüyorsunuz bilmiyorum tabi. Ama millet olarak ben bu kitap okuma alışkanlığımızın olmamasından dolayı çok fazla sıkıntı çektiğimizi düşünüyorum. Bu yüzden de bazı alışkanlıkların çocukluktan geldiğini düşünmekteyim. En büyük çağrım ise ebeveynleredir. Evlerinizde çocuklarınızla birlikte lütfen kitap okuyun hatta üç dört yaşlarında iken resimli kitaplar alın. Ve onlarla birlikte bu kitapları okuyun ve en önemlisi yanlarında sizlerde kitap okuyun. Çocuklar en çok anne ve babalarından görmüş oldukları davranışları alırlar. Bir çocuğun ilk okul yeri hep evidir. Peki siz sevgili okuyucularımız bu konuda neler düşünmektesiniz?
Tuzla Bit Pazarı Hakkında Detaylı bilgiler Tuzla Bit Pazarı Hakkında Detaylı bilgiler... Tuzla Bit Pazarı…
İstanbul Tuzla Otel İsimleri ve Öneriler İstanbul Tuzla Otel İsimleri ve Öneriler nelerdir? Tuzla Butik…
İstanbul Tuzla Kahvaltı Mekanları ve Yerleri Lezzet ve Huzurun Buluştuğu Noktalar İstanbul Tuzla' daki Kahvaltı…
Tuzla Emlak Pazarlama ve Yönetim Firması Gayrimenkul Sektörünün Kalbi Tuzla Emlak Pazarlama ve Yönetim Firması…
Concept Gayrimenkul Danışmanlık: Tuzla Emlak Ofisi ile Hayalleriniz Gerçek Olsun Tuzla Emlak Ofisi Concept Gayrimenkul…
Çağrı Market Tuzla Postane Mahallesinde açılıyor! Çağrı Market Tuzla Postane Mahallesinde 5 Aralık 2024 Tarihi…