Organ nakli olmayı bekleyenlerin sayısı 30 bini geçti
Organ nakli olmayı bekleyenlerin sayısı 30 bini geçti. Üzülerek belirtmek gerekir ki Türkiye’de organ nakli bekleyen hastaların sayısı oldukça yüksek bir seviyede bulunmakta. Organ ve doku nakli gerektiren hastalıklar, sadece bu yöntemlerle tedavi edilebilmekte. Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Bilal’in ifadelerine göre, canlıdan canlıya nakillerde dünya genelinde birinci sırada olsak da, kadavradan nakiller ve bağışçı sayısı maalesef yeterli seviyede değil.
Organ bağışının artırılması bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Organ Nakli Koordinatörleri Derneği tarafından düzenlenen “3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası” kapsamındaki toplantıda, organ bağışının ve bu konuya dair farkındalığın artırılması gerektiği vurgulanmıştır.
ONKOD Başkanı Nilgün Bilal’e göre, en çok beklenen organlar arasında böbrek ve karaciğer bulunmakta. Bu organların canlıdan canlıya nakli, özellikle ailelerin destekleriyle sağlanmakta. Fakat ölen kişilerin organlarının bağışlanması, en az 8 hastaya yeni bir yaşam şansı sunabilir. Bununla birlikte, böbrek ve karaciğer bekleyen bazı hastalar sağlıklı ve gönüllü yakınlarının bağışlarıyla organ nakli olabiliyor. Ancak bu şansı yakalayamayan hastalar için sadece ölen kişilerin organlarıyla yapılan nakiller, yeni bir yaşam şansı oluşturabilir.
Organ bağışının artırılması bir gereklilik
Organ nakli için kadavradan alınan organlar, beyin ölümü gerçekleşen kişilerin bağışıyla mümkün olabiliyor. Sağlık Bakanlığı‘nın verilerine göre, son 15 yılda beyin ölümü tanısı alan kişilerin ailelerinin yalnızca %26’sı organ nakline izin vermiş durumda.
Pandemi süreçleri gibi etkileyici durumlarla birlikte, Türkiye’de kadavradan organ bağışı sayısının azalmaya devam ettiği görülüyor. 2021’de 305 olan toplam kadavradan donör sayısı, 2022’de 234’e gerilemiştir. Ülkemizde 30 bini aşkın hasta organ nakli için beklerken, bu düşük rakamlar durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
ONKOD olarak önceliklerinin kadavradan nakil oranlarını artırmak olduğunu belirten Bilal, bu noktada ailelerin rızası ve organ bağışı vasiyetinin önemini vurgulamaktadır. Canlıdan canlıya nakillerde dünyada birinci sırada olunmasına rağmen, kadavradan nakil konusunda Türkiye’nin son sıralarda bulunması, organ bekleyen hastaların sesini duyurmak için ONKOD’un öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.
Organ bağışının nasıl yapılabileceği konusuna gelindiğinde, bireylerin hayattayken kendi özgür iradeleriyle organlarının bir kısmını veya tamamını bağışlayabileceği belirtilmektedir. Ancak, her ölümden sonra organ nakli mümkün olmamakta ve beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları bağışlanabilmektedir.
Bu tür bir bağışın gerçekleşebilmesi için ise 18 yaşını doldurmuş ve akli dengesi yerinde olan bireylerin, en yakın sağlık kuruluşlarına giderek vasiyetlerini yapmaları gerekmektedir.
Yorumlar kapalı.