Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet

Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet
Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet

Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet üzerine

Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet konusunu bugün ele alacağız. Sokak hayvanlarına olan sevgi, şevkat ve ilgi Sokak hayvanları açısından çok hoş bir durumdur. Sokak hayvanlarına olan sevginin kaynağı taa Osmanlı’ya dayanıyor. Öyle ki mezarlıklarda ve camilerde suluk bulunması, Saray ve evlerin dış bölümlerinde kuş evleri bulunması, örnek olarak gösterilebilir. Günümüzde hayvanlara eziyet ve şiddet arttıkça, nerde o eski ramazanlar, bayramların yanında insanın birde nerde o eski Sokak hayvanlarına olan sevgi, şevkat deyip iç çekmemesi elde değil.

Araç bagajlarında taşınan keçi ve koyunlar, Traktör arkasına bağlanıp sürüklenen atlar, motorsiklete bağlanıp sürüklenen köpekler ve çuvallara konulan kediler. Ülkemizin bir çok yerinde, kapı önlerinde, sokaklarda, dükkan önlerinde su ve yemek kapları görmek mümkün. Sokak hayvanı karşıtlarına rağmen, ecdadımızdan gelen bu miras devam edecek. Öyle ki osmanlı da bazı vasiyetnamelerde hayvanlarının beslenmesi için bir miktar pay bırakılırdı. Bu pay kasaplara altın olarak bırakılır ve düzenli olarak et ve kemik ile beslenir idi.

Dünyanın ilk tedavi merkezi ve vakıfları

Dünyanın ilk ve hatta tek leylek hastanesi 19.yy. Bursa’da açıldı. Gurebâhâne-i Laklakan. 2010 yılında bu tedavi merkezi aslına uygun olarak restore edildikten sonra tekrar hizmete açıldı. Bunların yanında Dolmabahçede ve Üsküdar açılan, kuş ve kedi hastaneleri ve başka başka niceleri, Osmanlı devletinin Sokak hayvanlarına önemini gösteriyor. 1600 – 1700 lü yıllarda Topkapı sarayında, ortalarda koşturan tavuk kuşları, tavşanlar ve karacalar görmemek mümkün değil. Ve bu gayet normal bir durumdu.

Avrupalı turistler Osmanlı’ya geldiklerinde halkın hayvanlara olan sevgisinden, onlara olan öneminden övgü ile seyahatnamelerinde bahsettiler.

Mancacı

Osmanlı devletinin Sokak hayvanlarına olan önemi o kadar çoktu ki, yaptırdığı suluklar ve kuş evleri ve dahasının yanında ‘Mancacı’ görevliler vardı. Mancacılar Sokak hayvanlarının beslenmelerinden sorumlu idiler. Meydanlar da, sokaklarda, mezarlık ve cami önlerinde, sokak hayvanlarının bulundukları yerlerde yemek ve sularını tamamlamak ve ilgilenmekle görevli kişilerdi. Mancacılar kış aylarında dağlardaki tilki, kurt ve çakal gibi yabani hayvanların aç kalıp telef olmamaları için, özellikle aç kaldıklarında şehre inmelerini engellemek için yabani hayvanların yaşam alanlarına et, kemik gibi yiyecekler koyup şehre inip insanlara zarar vermeleri engellenirdi.

Hayırsız ada

Ne yazık ki osmanlı devletinde Sokak hayvanlarına olan önemin yanında beklenmedik durumlarda yaşanmıştır. Galata da gece yarısı yürüyen bir turist köpeklerden bastonu ile korunmaya çalışıyor, ve köpeklerin saldırısına uğruyor. Kaçmak isterken yüksek olan bir duvardan atlerken ölüyor. Majestelerinin ültimatomunun üzerine 2.Mahmut, köpeklerin toplanıp Hayırsız adaya(şimdiki sivri ada) gönderilmesi kararını açıklıyor. Halkdan gelen tepkiler üzerine karardan vazgeciliyor. Sultan Abdülaziz dönemin köpek toplama tekrar başlıyor, sandallarla Hayırsız adaya gönderiyor ve hemen büyük istanbul yangını başlıyor. Evler konaklar kullanılamaz durumda. Halk hemen köpeklerin ıssız adaya terk edilmesinden bunlar başımıza geldi diye haykırmaya başlıyor. Köpekler istanbula geri getiriliyor.

Yıl 1910 tarihin en büyük köpek toplama kampanyası başlıyor, sahipli sahipsiz tüm köpeklerin toplandığını gören Halk, köpekleri ahırlara ve evlere saklamaya başlıyor. Evlerde saklanan köpekler evin bireyi durumuna gelmeye başlıyor. Evlerde Sokak hayvanı beslemenin temel duygu kaynağı bu olaya uzanmaktadır. Saklanamayan 10bin lerce köpek Hayırsız aday terk ediliyor. Köpeklerin ısısız boş bir adada yemek bulamamaları birbirlerini yemek durumda kaldılar. Aç kalan köpeklerin inlemeleri taa istanbuldan duyulmaya başlıyor ve halk sandallarla kendi imkanları ile Hayırsız adaya et ve kemik götürmeye başlıyor. Bu yemek götüren bazı insanlar aç olan köpeklerin saldırısına uğrayıp yeniliyor. Ve artık yemekler sandallardan inmeyip hatta kara bir iki metre uzaklıktan atılmaya başlanıyor.

Eski belediye başkanı cemil Topuzlu 30 bin köpeğin öldürüldüğünü gururla söylemiştir. Sonra ki yıllarda yine eski belediye başkanı Bedrettin Dalan’ın 25 adet köpek itlaf aracı alınacağını söylemişti.

Hayvan haklarına hukuki düzenlemeler

Günümüzde hala hayvan haklarına yönelik hukuki düzenlemeler tartışılmakta. Ancak osmanlı’da hayvan haklarına yönelik hukuki düzenlemeler sultan II. Beyazıta uzanmak. Hayvan haklarına korunmasına yönelik düzenlemeler 1502-1507 tarihlerinde kanunnameler hazırlanmıştır. Bu dönemde Avrupa da Sokak hayvanlarına sevgi, şevkat ve önem olmadağı gibi hukuki düzenleme yoktu. Hatta Paris’te her yaz belirlenen günlerde kediler çuvallara doldurulup, festival havasında eğlenerek yakılırdı.

Kur’anda hayvanlar hakkında bazı ayetler

Nahl / 10. Ayet

O Allah ki, gökten su indirir. İçme suyunuz ondan meydana geldiği gibi, hayvanlarınıza yedirdiğiniz otlar ve ağaçlar da ondan yetişir

Tâ-Hâ / 54. Ayet

O bitkilerden hem siz yiyin, hem de hayvanlarınızı otlatın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için nice dersler, nice deliller vardır

Furkan / 49. Ayet

O suyla ölmüş topraklara hayat bahşeder; yarattığımız nice hayvanların ve insanların su ihtiyacını karşılarız.

Şuarâ / 119. Ayet

Bunun üzerine biz de onu ve onunla beraber bulunanları dolu bir gemide taşıyarak kurtardık

Secde / 27. Ayet

Hiç görüp düşünmezler mi ki, biz suyu kupkuru topraklara gönderiyoruz da, onunla hem hayvanlarının hem de kendilerinin yiyecekleri ekinler çıkarıyoruz. Hâlâ gözlerini açıp gerçeği görmeyecekler mi?

Abese / 32. Ayet

Bütün bunları sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için yapıyoruz. Lütfen kapımızın önüne sokağımıza bir kap su ve yemek bırakalım. Sokakta ki dostlarımıza şevkat gösterelim. 

Satın alma, sahiplen. 

Sokak hayvanlarına sevgi ve eziyet

Yorumlar kapalı.

Bizi Takip Edin