Yılların Eskitemediği Diziler
Yılların Eskitemediği Diziler hangileridir? Sevgili okuyucularımız bugün sizlerle 1990’lar ve 2000’ler arası çekilmiş olan dizilerden bahsetmek istiyorum. Türk televizyonlarında gerçekten dizi izleyebildiğimiz 90’lı yılların efsanevi dizilerini “ben dizi izlemem, sevmem” diyenleri bile mutlaka ekran başına kilitleyen, aile ve sevgiyi anlatan kaliteli yapımların izlememiş olan herkese kısa kısa bu dizileri anlatmaya çalışacağım.
Süper Baba Dizisi
İstanbul’un Çengelköy semtinde yaşayan Fikret, üç çocuğu ile yalnız yaşayan bir babayken hem çocuklarına bakıyor hem çalışıyor ve hem de mahalledeki ihtiyacı olan herkesin yardımına koşuyor.. Aynı zamanda da aşkı için sürekli mücadele ediyor, dizide öyle güzel karakterler var ki sanki gerçek bir hayat yaşanıyor. Fikret’in aşık olduğu ve kavuşamadığı ve aynı zamanda onun için intihara kalkıştığı çocukluk aşkı ipek! ve uğruna ölümü göze aldığı ve hapis yattığı, oğlunun İngilizce öğretmeni Deniz (Derya)! ve son olarak da hapishane de tanıştığı arkadaşının kız kardeşi olan baş belası olan ve son aşkı elif. Mahallede seyyar ot hekimliği (aktarlık) yapan Sermet ve aynı zamanda mahallenin dedikoducusu, ve yine önemli karakterlerden olan Fikret’in aynı mahallede büyüdüğü çocukluk arkadaşı müzmin bekar Nihat ve tabi ki Fikret’in 80 yaşındaki çapkın, ele avuca sığmayan Karadenizli dedesi, bunlar sadece benim aklımda kalanlar daha o kadar güzel karakterler var ki yazmakla bitmez.
Bizimkiler Dizisi
Yine İstanbul’da geçen bir dizi, bu dizide de aile bağları ve apartmandaki komşuluk ilişkilerini anlatıyor. Bu dizide aslında çok karakter var Şükrü Bey, Tak Tak Sedat, Katil Yavuz, Sarhoş Cemil, Sabri Bey, Ayla Hanım, Kapıcı Cafer, Halil Pazarlama, Çaycı Abbas, Ergun ve bunu gibi birçok renkli kişilik. Konusu ise Almanya’dan dönen gurbetçi Şükrü’nün apartmanda ve ailesinde yaşadığı olaylar anlatılıyor, ama öyle renkli karakterler var ki hepsi başrol ve tam 15 sezon pazar akşamlarını ekran başına toplayan ailece seyredilen bir diziydi.
İkinci Bahar Dizisi
Bu dizide yine İstanbul’un Samatya semtinde geçiyor. Ali Haydar üç çocuk babası karısını kaybetmiş, çocukları için yaşayan bir kebapçı ustasıdır, onu yetiştiren kebapçılığı öğreten ustası Ökkeş öldükten sonra kendi yerini açar, ama açtığı yer onun beraber büyüdüğü kardeşim dediği Ökkeş ustasının oğlu Vakkas’ın tam karşısındadır.
Vakkas bu durumu hazmedemez ve bu durumdan dolayı kavgalar, olaylar başlar. Tabi ki dizinin konusu bu kadar değil bu düşmanlık kadar Ali Haydar’ın aşkı da çok güzel anlatılıyor, Diğer önemli bir karakterde hanım, hanım da iki çocuk annesi kocasını kaybetmiş çocukları için yaşam mücadelesi veren bir anne. Ali Haydar’ın bulaşıkçı aramasıyla hanımla yolları kesişiyor. Ve birbirlerine aşık oluyorlar, tabi ki diğer bir önemli karakterde Ali Haydar’ı için için seven afeti devran Neriman Hanım, Ali Haydar’la evlenebilmek için Ali Haydar’ın düşmanı Vakkas ile işbirliği yapıyor ve olaylar bu şekilde başlayıp mutlu sonla bitiyor. İkinci bahar dizisinde yazdıklarımdan bu nasıl güzel olabilir diye düşünebilirsiniz ama konuları o kadar güzel anlatılmış ki düşmanlık falan hepsi tatlı bir tebessüm ettiriyor.
Dizilerin Hayatımızdaki Olumsuz Etkileri Nelerdir?
Burda bahsettiğim diziler benim de çok severek seyrettiğim ve herkese tavsiye ettiği, evdeki herkesle seyredebileceğimiz diziler. İçinde şiddet olmayan, olsa bile bunu telafi edene kadar özür dileyen aile sıcaklığını sonuna kadar hissettiren, mahalle ve apartman kültürünü komşuluk ilişkilerini en önemlisi bana göre bizim Türk milletinin esas değerlerimizi insani yönlerimizi anlatmasıdır.
Her ne kadar Türk dizileri günümüz koşullarında daha geniş kitlelere hitap etse de ne yazık ki Türk halkı eski dizilerdeki samimiyeti yeni dizilerde göremiyor. Bu nedenle pek çok kişi hala eski dizileri tekrar tekrar izleyerek o güzel günleri kendilerince yaşıyor ve yad ediyor. Eğer sizde eski dizileri izlemek istiyorsanız 90’lı yılların Türk dizileri sizin için iyi bir alternatif olacaktır. Bu dizileri izlerken adeta o yıllara gidip tekrar o günleri yeniden yaşamanın mutluluğunu tadabilirsiniz.
Sümeyye Nur Gündüz
Yorumlar kapalı.