Hayata Dair Dört Altın Kural
Hayata dair dört altın kural başlıklı bu yazımızda genel anlamda hemen hemen herkesin bildiği ama farkında olamadığı noktalara tekrar değineceğiz. Burada amaç farkındalık oluşturabilmek. Bu belirlemiş olduğum hayata dair 4 ana kuralı olabildiğince kısa bir şekilde sizlere bahsedeceğim. Konuya girmeden belirtmekte fayda var. Bu bahsedeceğim kuralları hayatınızda bir anda elde etmeniz mümkün olmayabilir. Bunları elde etmek için gereken tüm fedakarlıkları yapmanız, gereken her türlü çalışmayı ortaya koymanız ve en en en önemlisi kendinize inanıp, güvenmeniz gerekmektedir. Başarı kolay elde edilmiyor. Hayatta Mutlu Olmanın Yolları Nelerdir?
Unutmayın ortada bir başarı varsa bu minimum 3 aylık sıkı bir çalışmanın meyvesidir.
Şimdi hayata dair dört altın kural ‘ı maddeler halinde sıralayacak olursak;
- Para kazanırsanız, güçlü olursunuz. Para kazanın…
- Güçlü olursanız, mutlu olursunuz. Güçlü olun…
- Mutlu olursanız, mutlu edersiniz. Mutlu olun…
- Mutlu ederseniz her şeyi elde edersiniz. Mutlu edin…
Para kazanırsanız, güçlü olursunuz. Para kazanın…
Para kazanmak günümüz insanlarının en büyük sıkıntılarından biri… Çalışmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Burada kendimize özellikle şu soruları sormamız gerekir;
- Kimin için çalışıyorum?
- Ne için çalışıyorum?
Hiç düşündünüz mü?
Günümüz şartlarında kimileri için para kazanmak çocuk oyunu olmuşken, kimileri için neden bu kadar zor. Ya da para kazanmayı zorlaştıran şey ne? Hiç düşündünüz mü?
Bizler en büyük hatayı basite kaçarak bir fabrikaya girip çalışmak veya devlet bünyesinde bir iş edinmeyi düşünmekle ediyoruz. Çünkü her ayın belli bir günü maaş dediğimiz başkaları tarafından belirlenen ve günümüz koşullarında kişilerin 1 ay dahi geçimine yetmeyen o ödemeyi alacağı garantisini biliyoruz. Bu yüzden de bu tür işler bize daha cazip geliyor. Farkında olmadığımız şey ise bunun cezasını geriye kalan tüm ömrümüzü çalışarak ödüyor olmamız.
Oysaki kendi işinizi yapacak olsanız. Yapacağınız tüm çalışmalar sizin için olacak. Ve yapacağınız tüm çalışmaları kendi geleceğiniz için yapmış olacaksınız.
Bir iş yerinde çalıştığınızı düşünün. Her ay aldığınız maaş belli olduğu için çalıştığınız iş yeri her yıl kazancına kazanç eklerken sizin maaşınız 3 aşağı 5 yukarı yine aynı olacaktır. Bunu koyun bir kenara. Şimdi de yaptığınız işin kendi işiniz olduğunu düşünün. Siz işinizi büyüttükçe daha fazla kazanacak ve daha güçlü bir insan olacaksınız.
Kısaca toparlayacak olursak. Başkalarının işinde çalışarak onları zenginleştirmekten başka pek bir şey yapamazsınız. Bu sebeple kendi işimizi yapıyor ve gücümüze güç katıyoruz. Ben yapamam deme. Çünkü yapanların senden hiç bir farkı yok. Kendine güven.
Eğer yine de ben yapamam diyorsan lütfen aşağıdaki linke tıkla ve açılacak olan penceredeki makaleyi sonuna kadar oku. Oku ki neden yapman gerektiğini çok daha iyi bir şekilde anlayabilesin.
Güçlü olursanız, mutlu olursunuz. Güçlü olun…
Kendi işinizi yapıyor olduğunuzu veya doğuştan şanslı biri olduğunuzu düşünelim. Yani para kazanmak sizin için artık kolay bir şey. Bundan sonra yapmanız gereken tek şey paranın size tanımış olduğu gücün sınırlarını öğrenmek. Para bu hayatta her konuda sizin daha çok seçeneğinizin olmasını sağlar. Daha iyi anlamanız için bu konuya bir örnek vermek istiyorum.
Düşünün ki İstanbul’dasınız ve Ankara’ ya gideceksiniz. Cebinizde sadece 100 tl para var. Seçeneklerinizi sıralayacak olursak;
- Otobüsle gidilebilir.
- Hızlı trenle gidilebilir.
Peki cebinizde 500 tl para olduğunda seçeneklerimizi sıralayacak olursak;
- Otobüsle gidilebilir.
- Hızlı trenle gidilebilir.
- Uçakla da gidilebilir.
Peki cebinizde 1000 tl para olduğunda seçeneklerimizi sıralayacak olursak;
- Otobüsle gidilebilir.
- Hızlı trenle gidilebilir.
- Uçakla da gidilebilir.
- Özel araç kiralanabilir.
- Taksi tutulabilir.
Cebinizdeki para oranı arttıkça seçeneklerinizde artar. Çünkü bu hayattaki gücünüz cebinizdeki para miktarıyla eşit orantılıdır. Gücünüzü mutlu olmak için kullanın.
Mutlu olursan, mutlu edersiniz. Mutlu olun…
İnsanın cebinde parası olunca oturuşu bile farklı oluyor denmesinin sebebini hiç düşündünüz mü?
Farklı oluyor çünkü kendine olan güveni tavan yapıyor. Mesela bir kafeye veya restoranda oturduğu zaman menünün sağ tarafına bakmadan istediği şeyi sipariş edebiliyor olmak yada girdiği bir mağazada etiketlere bakmadan istediği elbiseyi satıl almak kişinin kendine olan güveninin maksimum sevilere çıkmasını sağlamaz mı? Sağlar çok da güzel sağlar. Ve bu da kişiyi, kişileri mutlu eden bir şey. Tabi bu durum sadece küçük bir örnek. Denizde bir damla su misali…
Doğrusunu söylemek gerekirse özellikle bu kuralın yanlış anlaşılmasını istemem. Şunu çok çok çok iyi bilin. Para mutluluk getirmez. Kişi para ile yaptıkları sonucunda mutlu yada mutsuz olur.
Para mutluluk getirmez. Sizin para ile yaptıklarınız sizi mutlu yada mutsuz eder.
Bu konuyu farklı bir makalemde daha detaylı bir şekilde anlatmak istediğim için fazla detaya girmemek istiyorum. Sadece bilin ki insan mutluyken çevresine pozitif bir enerji yayar. Bu enerji de kişinin ve kişilerin yaptıkları işlerdeki verimliliğini arttırır.
Mutlu ederseniz her şeyi elde edersiniz. Mutlu edin…
Elinizdeki güçle çevrenizdeki insanların sorunlarını çözer, sıkıntılarını elinizden geldiğince hallederseniz yani mutluluğunuzu onlarla paylaşırsanız genel anlamda bir saygınlık ve verimlilik kazanırsınız. Yani hem siz hemde çevrenizdeki gerek çalışanlarınız, gerek ortaklarınız ellerinden geleni arkalarına koymayacak ve sizin emeklerinizi boşa çıkarmayacaklardır.
Bu hayata dair dört altın kural sıfırdan başlayarak sizi en uç zirvelere çıkarabilecek formüllerden biridir. Sizin bu hayattaki tüm kapalı kapıların anahtarını elde etmenizi sağlamakla kalmayıp yapabileceğiniz en mükemmel birikimi de yapmanıza imkan sunacaktır.
En mükemmel birikim= İnsan biriktirmek. Gönülleri fethetmek…
Yorumlar kapalı.