Migren Nedir?

Migren Nedir migren tedavi yöntemleri
Migren Nedir? migren ağrısı nasıl geçer

Migren Nedir?

Migren Nedir? Migren ağrısı birçoğumuzun bildiği üzere başımızın sadece tek bir tarafında hissedilen şiddetli bir ağrı ya da zonklamadır. Sıklıkla kadınlarda görüldüğü saptanmış olan migren ağrısını herkesin hayatında en az bir kere yaşadığı söylenmektedir.

Migren sadece halk arasında bir baş ağrısı ile bilinmemektedir. Aynı zamanda zihnimizin algıda hassasiyeti arttığı için ışık karşısında gözlerin acıması, sese karşı olumsuz etkilenme, biraz daha sessizlik ve dinlenme ihtiyacı ile de ortaya çıkabilmektedir. Zaman zaman ise migren ensede, gözde ağrılar da olabilmektedir. Örneğin; ağladıktan sonra başınızın sadece bir tarafının ağrıması ya da sadece tek bir gözünüz yerinden çıkacak gibi ağrıyorsa da bu migrene işarettir.

Migren ağrısı

Hemen hemen bu atağı yaşayan herkes için migren, bir hayat sancısı olarak da görülmektedir ve genellikle erişkin çağında başlamaktadır. Çocuklukta migren görülmesi çok seyrektir ve eğer böyle bir durum yaşanıyorsa sağlık ocağı ya da bir hastaneye götürülmesi tavsiye edilmektedir. Ayrıca migrenin erkeklere oranla kadınlarda dokuz katı daha fazla görülmesi de araştırmalar sonucu istatistik olarak kanıtlanmıştır.

Muhtemel olarak kadınların hayatının daha stresli olması, özellikle ev hanımlarının her gün aynı sorunlar için: çocukları okula gönderme, kahvaltıyı hazırlama, bulaşık yıkama, temizlik yapma, ütü yapma, yemek yapma gibi dertleri edindikleri için daha fazla migrenle karşı kaşıya kalma durumundadır. Yahut büyük iş adamlarının yürüttüğü koca bir şirket ve o şirket üzerindeki kaygıları da migreni tetiklemektedir. Genel olarak migreni tetikleyen en önemli etken, verildiği örneklerden de anlaşılacağı üzere stres, kaygı, üzüntü gibi sancılı duygulardır. Tabii bunlar harici sadece genetik geçişten de kaynaklanan bir rahatsızlık da olabilmektedir.

Migren Belirtileri Nelerdir?

Migren belirtileri birçoğu aslında günlük hayatımızda yaşadığımız sorunlardır ve bu yüzden migrenin yaklaştığı her durumda öne sunulamaz. Ancak bu konuda çok fazla cefasını çekmiş insanlar bazı olaylar yaşandığında “Migrenim yaklaşıyor yine…” diyerek bir sebebi öne sunarlar mesela.

Genel olarak migren dört aşamadan geçtiği bilinmektedir: prodrom, aura, postdrom. Prodrom: az evvel bahsedildiği gibi migrenin yaklaştığını haber eden işaret olarak da adlandırılabilir. Yani bir iki gün önceden bazı ince işaretlerden anlaşılması gibi. Örneğin; kabız olmak, yemek yemede düzen bozukluğu, anlık ve ciddi ruhsal değişimleri, alınganlık ve çevredeki olaylara karşı her zamankinden daha fazla hassas olmak gibi. Migren ile sürekli baş başa kalan insanlar bu önceden haberci belirtiler sayesinde migrene karşı tedbir de alabilmektedir.

Aura ise migrenin atağa geçtiği ve yaşandığı evredir. Yaşanılan bu migren kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Postdrom ise bu atakların bitmesi sonucu yaşanılanlardır. Migren geçiren hastanın bitkin düşmesi yahut rahatlaması, kendisini yorgun hissetmesi, hâlsiz hissetmesi gibi atak sonrası belirtileri de vardır.

Ancak herkes bu atakları sırasıyla yaşamaz. Çabuk atlatan da var, bu atakları tek tek yaşayanlar da vardır. Bu yüzden migren çok bilinen ancak teşhisi konulamayan, tedavi edilemeyen bir hastalıktır. Teşhisin konulabilmesi için sık atakların yaşanması gerekiyor ve bu atakları doktora bildirebilmek için bu ataklarını kayıt altında tutmanız gerekmektedir. Çünkü bahsedilen belirtiler genel olarak hayatımızda normal olarak karşılaşabileceğimiz nitelikte belirtilerdir ve doktora gittiğinizde ilk şüphe edilen hastalık migren olmayacaktır. Eğer belirtileri sıklıkla yaşadığınızı düşünüyorsanız bu belirtileri bir kayıt altına alın ve doktorunuza bildirin. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra migren üzerine yoğunlaşılacaktır. Size bu migren doğrultusunda tedavi olarak yardımcı olunacaktır.

Migren Çeşitleri Nelerdir?

En başta şunu belirtelim ki, migren sadece baş ağrısı ile bilinen bir hastalık değildir. Nörolojik bir hastalıktır ve nörolojik bir hastalık olduğu için baş ağrısı harici yaşanan migren semptomları da vardır. Bu semptomlar:

  • Komplike migren (Aura Migren)
  • Yaygın Migren (Aurasız Migren)
  • Baş Ağrısız Migren
  • Hemiplejik Migren

Olmak üzere dört temel çeşide ayrılmaktadır.

Komplike Migren nedir: migren gören kesimin %25 oranda karşılaştığı bir semptom çeşididir. En çok görme duyusu ve vücutta uyuşma ile bilinmektedir. Görmede bozukluk, siyah noktalar görmek yahut renkleri karıştırmak. Vücudun herhangi bir kısmında (baş, ense, göz, kol, bacak) ağrı ya da uyuşma hissetmek olarak da ortaya çıkmaktadır. Bilhassa gözde görme güçlüğü, başınızda ağrı hissediyorsanız başınızın dönmesi muhtemeldir. Bu sebepten bir yerde oturmanız, fazla hareket etmemeniz tavsiye olunur.

Yaygın Migren nedir: teşhis edilmesi güç olan bir diğer migren çeşididir. Kusma isteği, mide bulantısı ve başın tek bir tarafında gerçekleşen ağrı, zonklama hissiyle meydana gelir. Aynı zamanda sizi algısal olarak çevrenize karşı daha hassas bir pozisyona getirme durumundadır. Işıktan, sesten, hatta renklerden bile rahatsızlık duyma gibi semptomlar da görülmektedir.

Baş Ağrısız Migren nedir: adından da anlaşılacağı zere semptomlarında baş ağrısı görülmeyen bir migren türüdür. Geriye kalan mide bulantısı, kusma, görmede bozukluklar, çevreye karşı hassasiyet gibi semptomlar aynen görülmektedir. Hasta bu migren sancısında baş ağrısı çekmediği için bu migren türü “Baş Ağrısız Migren” olarak nitelenmiştir.

Hemiplejik Migren nedir: bu tür baş ağrısız migren türü gibi genellikle baş ağrısı içermez ama bu tür migreni en sancılı yapan semptom felç hissidir. Zaman zaman günlerce bile sürebilen bu semptomda hasta vücudunun bir bölgesinde uyuşma, karıncalanma hisseder.

Migren Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tedavi yöntemlerinden bahsedilmek için önce teşhis aşamasından bahsedilmesi gerekir. Sıklıkla yaşadığınızı düşündüğünüz migren sonucu uzman bir nöroloğa başvurduğunuzda sizden öncelikli olarak aile geçmişinizi, yani genetik geçmişinizi isteyecektir. Genetikten dolayı görülen bir migren ise tedavi yöntemi buna göre şekillenecektir. Aile geçmişinde migrene dair bir rastlantıya denk gelinmezse bu sefer hastanın beyin ve sinir hücreleri incelenmeye başlar. Bunun için MR ve CT makinelerinden yardım alınır. Bu makineler sayesinde beyindeki kanserli hücre, tümör ve daha farklı beyin sinir hastalıkları varsa bu tespit edilir. Yapılan tespit sonucu ise tedavi yöntemleri konuşulmaya başlanır.

İlk tedavi yöntemi uzman doktorun migren semptomlarını hafifletmek ve önlemek amaçlı yazdığı, migrene özel üretilen ilaçların kullanılmasıdır. Bu ilaçlar genellikle ağrı kesme konusunda da ciddi bir önleyici olabilmektedir. Migren yaşama durumunuz hemen hemen her gün sürüyorsa uman doktorunuz size buna göre her gün kullanmanız gereken bir ilaç yazacaktır. Onun harici semptomu hissettiğinizde önlemek amaçlı, belirli bir zaman çizelgesi olmayan ilaçlar verilmektedir.

Ancak bu ilaçlar bir baş ağrısı önleyici şeklinde verilmezler. Hastanın sıklıkla yaşadığı semptom çeşidine göre verilmektedir. Örneğin; anti-depresan ilaçlarının bile reçeteye sunulduğu görülmektedir. Bu yüzden doktora başvurmadan önce sadece kendi fikrinizle ilaç kullanmamanız tavsiye olunur.

Migreni besinler ve bitki çayları aracılığıyla da tedavi edebilirsiniz

Örneğin; avokado, incir, somon, tatlı patates, karpuz, havuç, kinoa, kara lahana, yoğurt, limonlu su migreni önleyici ve sağlıklı besinlerdir. Bitki çaylarında ise zencefil çayı, feverfew çayı, nane çayı, papatya çayı, yeşil çay ve söğüt çayı migreni önleyen bitki çaylarındandır.

Üstelik migrene gelebilecek en güzel tedavi kendinizi stres, üzüntü ve kaygıdan uzak tutmaktır. Çünkü bu duygular sizin beyin hücrelerinize daha fazla zarar vermektedir. Genetik dahil olsa kendinizi bu gibi kronik duygulardan uzak tuttuğunuzda daha az sıklıkta migrene yakalandığınızı göreceksinizdir.

Sağlıcakla kalın…..

Tuzla Gazetesi Sağlık Haberleri

Dikkatinizi çekebilir; Kolestrol nedir?

Migren Nedir?

Yorumlar kapalı.

Bizi Takip Edin