Tadını unutamadığımız Çoçukluk Atıştırmalıkları
Tadını unutamadığımız Çocukluk Atıştırmalıkları! Sevgili okuyucularımız, bugün sizlere benim çocukluğumda anneannemin yaptığı, ve hatta şu an hala köyde evlerde yapılan kış çerezlerinden bahsedip, evde nasıl yapabilirsiniz. Anlatacağım ki sizde evde yapıp bu güzel unutulmuş lezzetleri deneyimleyebilirsiniz. Şu anki ekonomik şartlar ve alım gücü de düştükçe aslında evdeki ürünlerle yapılan doğal, bir o kadarda lezzetli maliyeti az çerezler veya atıştırmalıklardan bahsedeceğim. Hem doğal hem de sağlıklı olan bu atıştırmalıkları belki sizlerde biliyorsunuzdur. Hatta belki şuan evlerinde bu atıştırmalıklar olanlar da vardır. Ama bilmeyenler için alternatif bir atıştırmalık olacaktır.
Evde Nohuttan Leblebi Yapılışı
İlk olarak evde hiç leblebi yaptınız mı? Hayır deyişleri duyar gibiyim hatta evde leblebi olur mu diyeninizde vardır. Ama olur hem de güzel olur. Nasıl yapıldığına gelince nohudu bir gece önceden ıslatalım sonra da haşlayalım yani nohudu pişirelim nohudu haşlarken tuz atmayı unutmayalım sonra haşlanan nohutları bir süzgece alıp suyunu süzdürelim, suyu süzülen nohutları bir tavaya koyuyoruz tava teflon olursa daha güzel olur. Tavanın altı kısık bir şekilde sallaya sallaya nohutlar kavrulana dek kavuruyoruz nohutları haşlarken tuz atmıştık ama eğer herhangi bir sağlık probleminiz yoksa kavururken de biraz daha tuz ekleyebilirsiniz. Evet leblebimiz hazır afiyetle yiyebilirsiniz.
Buğday ve Çedene Kavurgası
Diğer bir çerez veya atıştırmalıkta buğday kavurgası en azından bizim köyde bu isimle biliniyor belki başka illerdeki köylerde ismi farklı olabilir. Buğday kavurgası iki şekilde yapılıyor. İlk önce en çok sevdiğim buğday kavurgasını anlatayım sonra da diğerini anlatayım. Köylerde bulgur yapılırken buğdaylar suda pişirilir sonrada serilerek kurutulur. Bu kurutulan buğdayın hepsi bulgur yapılmaz bir kısmı kavurga için ayrılır. Bu pişirilip kurutulan ve kavurga için ayrılan buğdayı, yine bir tavaya koyuyoruz karıştıra, karıştıra kısık ateşte kavuruyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken buğdayın yanmaması buğdayları kavurdukça çıtır, çıtır ağızda dağılan bir kıvama geliyorlar. Biraz pirinç patlağı gibi diyebiliriz.
Kavurduğumuz buğdaylar yemeye hazır. Şimdide diğer yapılma şeklini anlatacağım bu kavurgada ise buğdayı pişirmenize gerek yok buğdayı iyice yıkıyoruz sonra kurumasına gerek yok direkt tavaya koyuyoruz. Ve yine aynı işlemle kısık ateşte karıştırarak kavuruyoruz, yine aynı kıvamda çıtır, çıtır bir kavurga oluyor. Evet kavurgalar hazır. Bana göre kavurganın olmazsa olmazı diğer bir ürün ise çedenedir.
Çedene Nedir Nerede Yetişir, Diğer İsimleri Nelerdir ve Faydası Var mıdır?
Çedenenin illere göre farklı isimleri de vardır. Bunlar menengiç, çitlembik, bıttım, çıtlak gibi farklı isimlerde anılıyor. Çedenenin lezzetinden ziyade birçok da faydası vardır. Kanser karşı korur. Bağışıklığı güçlendirir. Cilt hastalıklarına karşı korur. Böbrek rahatsızlıklarında tedavi etmesine yardımcı olur sindirimi kolaylaştırır. Ve bu nedenle de genellikle menengiç kahvesi olarak tüketilir. Üretim yeri ise genellikle doğu anadoludur. Çedenenin faydalarından da bahsettik. Şimdi nasıl kavurgaya katıp lezzetlendireceğiz onu anlatayım. Buğday gibi çedeneyi de yıkıyoruz ve sonra tuz atarak yine tavada kısık ateşte kavuruyoruz çenedeler çıt, çıt ses çıkarana dek kavuralım sonrada kavurduğumuz buğdayın içerisine katalım. İnanın çok lezzetli bir atıştırmalık mutlaka denemelisiniz.
İğde Yediniz mi? İğdenin Faydaları Nelerdir? Birlikte Bakalım
Şimdide çok az bilinen iğdeden bahsedeceğim iğde çok dayanıklı bir bitki olması nedeniyle Türkiye’nin hemen hemen her ilinde yetişiyor. O yüzden çok az bitki yetişen İç Anadolu, Doğu Anadolu gibi iklimi sert yerle de dahi yetişiyor. İğde çiçeğinin kokusu ayrı bir konu benim en çok sevdiğim çiçek kokuları arsında geliyor. Genellikle Nisan ayının sonu Mayıs ayının başı gibi çiçek açar ama o kadar büyüleyici bir kokusu var ki anlatamadan geçemedim eminim ki hepiniz iğde kokusunu mutlaka bir yerde koklamışsınızdır. Ya da kokuyu almışsınızdır. Ama iğde olduğunu bilmiyorsunuzdur. İğde meyvesini yediniz mi? hatta 2 adet bilmecesi vardır.” alçacık boylu kadife donlu “ içi marangoz dükkanı, onun üstü uncu dükkanı, onun üstü de kadife dükkanı” hatırladınız mı?
Aynı bilmecede bahsettiği gibi dış kabuğu kadifemsi içi unlu tatlı ve çekirdeği de tahta bir çekirdektir. İğdeyi çerez olarak tüketmenin yanı sıra çekirdeğine de delik açılarak takı yapıldığını biliyor muydunuz? Hatta İç Anadolu’da nazara karşı koruduğuna inanılıyor. Ve o yüzden de özellikle bebeklere ve çocuklar da mavi bocuklarla takılar yapılıp üzerine takılmaktadır. İğde meyvesi aslında çok bilinmese de birçok da faydası vardır.
Özellikle de C vitamini açısından zengindir. Ve bu nedenle soğuk algılığına karşı korur. Unlu bir yapısı olması nedeniyle midedeki asit fazlasını alarak mideyi rahatlatır. Omega 7 açısından zengindir bu sayede cildi ve saçları korur, kolajen açısından zengindir. İğde meyvesi taze iken de tüketilir ama kurusu daha lezzetlidir hiç bozulmadan evlerde kuru yerde saklanabilir.
Çekirdekli Kuru üzüm ve Faydaları
Şimdi sıra hepiniz bildiği ama çok tüketilmeyen bir atıştırmalıkta. Evet tahmin ettiğiniz gibi kuru üzüm. Benim anneannemin evinde her zaman kuru üzümü bulunur. Önceden üzüm bağları vardı ama yaşlandıkları için bakamıyorlar artık o yüzdende asmalardaki üzümleri toplayıp kurutarak kış aylarındaki atıştırmalık olan kuru üzümü bu asmalardan temin ediyorlar. Kuru üzümün faydasına gelecek olursak saymakla bitmez özellikle de çekirdeğiyle birlikte tüketmek çok faydalı.
Çekirdekli olan siyah kuru üzüm faydalarına şöyle bir bakalım mı? B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9 ve B12 vitaminleri açısından çok zengindir o yüzden kan yapıcı özelliği çok yüksektir. Lifli olması nedeniyle tokluk hissini artırır. Cilt kolajeni içinde özellikle üzümü çekirdeği ile tüketildiğinde çok faydalıdır. Bağışıklık sitemini güçlendirir kalsiyum içerdiği için kemik sağlığını da korur. Kan basıncını düşürmenize yardımcı olur onun için hiper tansiyona çok iyi gelir. Lif açısından zengin olduğu içinde hem kuru atıştırmalık olarak hem de hoşafı çok faydalıdır. Eminim hepiniz özellikle de ramazan ayında üzüm hoşafı yapıyorsunuzdur.
Meyve Kurularını (Kak) Nasıl Yaparız
Ve son olarak da kak olmazsa olmazıdır eski atıştırmalıkların. Bahçedeki elma ağacı, armut ağacı, ayva ağacı meyveleri çok oluyor ve hepsini anında tüketemeyebilirsiniz. Onun içindir ki kalan meyveler kurutularak kak hazırlanır ve kışında tüketilir. Hem doğal hem sağlıklı hem de hesaplı bu yazdığım atıştırmalıkları sadece köyde olanların yapabileceği ürünler gibi gelebilir ama değil sizde evinizde yapabilirsiniz. Mevsiminde aldığınız elmadan, armuttan, ayvadan kurutarak kak yapabilirsiniz.
Sevgili okuyucularımız, bugün sizlerle evlerde kış hazırlıkları yapılırken çocukluğuma ait olan atıştırmalıklardan bahsettim. Peki sizler de bu atıştırmalıklardan kaçını yediniz veya yemiş olduğunuz bu yemişlerden hangisini en çok seviyor ve tüketiyorsunuz?
Sümeyye Nur Gündüz
Yorumlar kapalı.